**Gidiyoruz…** Nereye diye sormak yok. Ruhumuzun, gönlümüzün duraklarından geçe geçe bir yolculuk yapacağız. Bu sefer yolculuğumuz tren ile olacak. Yol uzun, o yüzden biletimizi ya…

Gidiyoruz…
Nereye diye sormak yok. Ruhumuzun, gönlümüzün duraklarından geçe geçe bir yolculuk yapacağız. Bu sefer yolculuğumuz tren ile olacak. Yol uzun, o yüzden biletimizi yataklı vagondan seçiyoruz. Yataklı vagonumuzda pencere kenarına kurulmuş, elimizde bir fincan kahveyle Balkanların uçsuz bucaksız manzaralarını izleyerek yolculuk yapmak kime iyi gelmez ki? Tren adım adım hızlanıyor. Hızlandıkça pencereden yansıyan manzara silikleşiyor. Silinen sadece manzara değil; ruhumuzdaki hengâme, telaş ve sıkıntılar da bir bir dağılıyor. Tren rayların üzerinde ilerledikçe zihnimiz de bir yolculuğa çıkıyor sanki.
Ve işte, ilk durağımıza yaklaşıyoruz: Bosna Hersek.
Bosna Hersek; Boşnaklar, Sırplar ve Hırvatlar olmak üzere üç etnik gruba ev sahipliği yapıyor. Bu ülkenin toprakları, Osmanlı’nın Avrupa’ya açılan kapısı olarak görülmüş ve yüzyıllardır Osmanlı’nın izlerini taşımış. Bu yüzden Bosna’nın kalbinin Osmanlı’ya ait olduğunu söylemek hiç de yanlış olmaz. Her bölgesi ayrı bir tarih, ayrı bir kültür kokan bu şehre girmek üzereyiz. Trenimiz duruyor. Biz ise Bosna’nın eşsiz güzelliklerini keşfetmek için yola koyuluyoruz.
Evliliğe Dair
**"Bizim iki yaşında bir kızımız ve üç buçuk yaşlarında bir oğlumuz var. Ben baba olarak çocuklarımın banyolarına yardım…
Evliliğe Dair
Korku, başa gelmesi muhtemel bir şeye karşı duyulan endîşe, umut da elde edilmek istenilen şeye karşı kalben ilgidir. İk…
Evliliğe Dair
Çok eskiden büyük mü büyük bir ormanda bir kaplumbağa yaşarmış. Bu kaplumbağa çok yavaş hareket ettiği için bu durum onu…