Çocukluğumda sabah namaza kalkılır, bir daha da yatılmazdı. Erken kalkmak kısmetti, rahmetti. Babama göre doğruydu da; bunu şimdi daha iyi anlıyorum. Her sabah misâfirimiz olurdu. …

Çocukluğumda sabah namaza kalkılır, bir daha da yatılmazdı. Erken kalkmak kısmetti, rahmetti. Babama göre doğruydu da; bunu şimdi daha iyi anlıyorum. Her sabah misâfirimiz olurdu. Köyden ilçeye gelenler direkt bize gelirdi. Sofralar kurardı annem, sohbet eşliğinde kahvaltı yapılırdı.
Komşular, hısım akrabâlar… Herkeste bir samîmiyet bir güven vardı. Mahallede hiç kimsenin kapısı kilitli olmazdı. Hele yaz günleri... Kapılar ardına kadar açık olur, kapıya sâdece tül perde takılırdı. Biri biraz sıkılsa, içi daralsa hiç haber vermeden, çat kapı diğerine gider; Allah ne verdiyse yer içer, sohbet eder, sıkıntılarından arınmış olarak evine dönerdi.
Çıkar ilişkisi yoktu o zamanlar; büyük bir dayanışma ve yardımlaşma vardı, her şey imece usûlü yapılırdı. Oyunlar gerçek, sohbetler samîmî, yiyecek ve içecekler doğal, sâde ve gösterişsizdi; bir o kadar da birbirine sımsıkı bağlarla bağlı dostluklar, akrabâlıklar vardı.
Tohum
Sendeki İslâm ve îman ödünç olmasın. Senin Allah’tan korkun, orucun, namazın ve seher vakitlerindeki uykusuzluğun ancak …
Tohum
Hepimiz alışveriş ediyoruz ve birbirimizi alışverişe dâvet ediyoruz. Yeniçağın yeni adıyla hepimiz TÜKETİCİYİZ. Her ne k…
Tohum
**Kalbin Fânîlerle Dolu İken Hakk’ı Göremezsin** Ey câhil! Kalbin fânî varlıklarla dolu iken Hakk’ı nasıl görecek? Sen e…