**Evlilik** denildiğinde çoğu kişinin aklına, bir ömür boyu sürecek sevgi, sadakat ve ortak yaşam gelir. Ancak bu yolun hemen başında, yani düğün hazırlıkları döneminde, birçok çif…

Evlilik denildiğinde çoğu kişinin aklına, bir ömür boyu sürecek sevgi, sadakat ve ortak yaşam gelir. Ancak bu yolun hemen başında, yani düğün hazırlıkları döneminde, birçok çift kendini hem duygusal hem de pratik anlamda oldukça zorlayıcı bir sürecin içinde bulur. Gelinlik seçimi, mobilya alışverişi, davetli listesi, kimin nerede oturacağı, kimlerin nikâh şahitliği yapacağı, düğünün yeri ve şekli derken; romantik bir birliktelik hayal eden çift, bir anda kriz üstüne krizle baş etmeye çalışan bir proje yöneticisine dönüşür.
Çiftler bu dönemde ilk ciddi sınavlarını verir aslında. Çünkü sadece birbirleriyle değil, ailelerinin beklentileriyle, ekonomik imkânlarla ve zaman baskısıyla da mücadele ederler. “Bence bu kadarı fazla” diyemeyen, her kararı karşı tarafın ailesine danışmak zorunda hisseden ya da kendi ailesinin müdahalelerine “dur” diyemeyen çiftler, bir süre sonra bir düğün değil, sanki bir memnuniyet yarışına hazırlanıyor gibi hissedebilir. Maalesef kendi kararını veremeyen ve bu duruşu sergileyemeyen herkes, bu problemleri yaşamaya mahkûm olur. Çünkü karar almanız gereken konularda karar almaz ve dik durmazsanız, sizin adınıza bir başkasının karar aldığını görmek çok normaldir.
Bu sürecin en çarpıcı yönlerinden biri ise çiftin değil, çiftin ailelerinin sürecin merkezine yerleşmesidir. Ve çoğu zaman çatışmalar da tam buradan başlar. İki kişi evlilik kararı almaya çalışıyordur; fakat bu karara ortak olmaya dünden razı bir sürü kişi ortaya çıkar. Mobilya seçiminden gelinlik-damatlık tercihlerine kadar bitmeyen bir serüven başlar. Burada krizi yönetecek olan, problemleri çözecek olan çiftin ta kendisidir. Çünkü hayatımızda ailemiz de dâhil olmak üzere kimseyi değiştiremeyiz. Sınırınızı aşan, sizi zorlayan, manipüle etmek isteyen insanlar her zaman olacaktır. Önemli olan, sizin duruşunuz ve sınır koyma biçiminizdir.
Tohum
Sendeki İslâm ve îman ödünç olmasın. Senin Allah’tan korkun, orucun, namazın ve seher vakitlerindeki uykusuzluğun ancak …
Tohum
Hepimiz alışveriş ediyoruz ve birbirimizi alışverişe dâvet ediyoruz. Yeniçağın yeni adıyla hepimiz TÜKETİCİYİZ. Her ne k…
Tohum
**Kalbin Fânîlerle Dolu İken Hakk’ı Göremezsin** Ey câhil! Kalbin fânî varlıklarla dolu iken Hakk’ı nasıl görecek? Sen e…