**“İnsanlar, sâdece îmân ettik demeleriyle serbest bırakılacaklarını ve kendilerinin imtihan edilmeyeceklerini mi sanıyorlar?”** **(Ankebût, 2.)** Bir imtihan yurdundayız, zaman za…

“İnsanlar, sâdece îmân ettik demeleriyle serbest bırakılacaklarını ve kendilerinin imtihan edilmeyeceklerini mi sanıyorlar?” (Ankebût, 2.)
Bir imtihan yurdundayız, zaman zaman dizlerimizin bağı çözülüp tek bir adım dahi atmaya mecâlimizin olmadığı bir yolda yolcuyuz. Dolup boşalır bir misâfirhanede gitmek için sırasını bekleyen misâfirleriz, zaman zaman sükûnetin zaman zaman da fırtınaların meskeni olan gönüllerin sāhibiyiz. Zamânın dalga dalga hücûmuyla yenmeye çalıştıklarıyız, zamânımızın şeytānî tuzaklarına düşürmeye çağırdıklarıyız… Evet bir imtihan yurdundayız; bu yurttan göçüp gidene değin îmânımızı sebat ve sadâkat ile parlatabilmek fırsatı bize sunularak asıl yurdumuzu kazanmak için imtihân ediliriz. Bizler, imtihanlarımız karşısında takındığımız tavırlardan fazlası değiliz. Bizler imtihanlarımız karşısında îmânımıza duyduğumuz sadâkat kadarız!
"Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla; mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle sınayacağız. Sabredenleri müjdele!" (Bakara, 155.)
Tohum
Sendeki İslâm ve îman ödünç olmasın. Senin Allah’tan korkun, orucun, namazın ve seher vakitlerindeki uykusuzluğun ancak …
Tohum
Hepimiz alışveriş ediyoruz ve birbirimizi alışverişe dâvet ediyoruz. Yeniçağın yeni adıyla hepimiz TÜKETİCİYİZ. Her ne k…
Tohum
**Kalbin Fânîlerle Dolu İken Hakk’ı Göremezsin** Ey câhil! Kalbin fânî varlıklarla dolu iken Hakk’ı nasıl görecek? Sen e…