Bedenimizin yeme-içme ihtiyâcı gibi, rûhumuzun da gıdâya ihtiyâcı vardır. Rûhun en önemli gıdâsı sağlam imandır. Allâh’a inanıp, sarsılmaz kopmaz bir bağla bağlanmak huzur, mutlulu…

Bedenimizin yeme-içme ihtiyâcı gibi, rûhumuzun da gıdâya ihtiyâcı vardır. Rûhun en önemli gıdâsı sağlam imandır. Allâh’a inanıp, sarsılmaz kopmaz bir bağla bağlanmak huzur, mutluluk ve güvenin kaynağıdır. Bu insan rûhu için en önemli manevî gıdâdır.
İnsanın imân etmemesinin pek çok sebebi vardır. Ancak en temel iki sebepten ilki, insanın Rabbini tanımaması, düşünmemesi, Allâh’ın sonsuz kudretini gereği gibi takdir edememesidir. Bir diğer sebep de içinde yaşadığı toplumun telkinleri nedeniyle dinin baskıcı, sıkıntılı ve özgürlüğünü kısıtlayıcı bir hayat sunacağını zannetmesidir.
Ancak insan ilk engeli aştığında, yani kendisini ve her şeyi yaratan tek mutlak varlık olan Rabbini tanıdığında, imân etmenin aslâ ‘zannettiği’ gibi kâbus dolu bir hayâta yol açmayacağını anlayabilir. Allâh’ın Kendisini tanıttığı mesajı olan Kur’ân-ı samimiyetle okur, Allah korkusunu ve sevgisini içine yerleştirir, gafletten kurtulur, kulluğunu kabullenir, Allâh’ın varlığının delillerini görür, ölümü ve âhireti tefekkür ederse, onu sonsuz mutluluk ve kurtuluşa götürecek yola girmeyi başarabilir.
Tohum
Sendeki İslâm ve îman ödünç olmasın. Senin Allah’tan korkun, orucun, namazın ve seher vakitlerindeki uykusuzluğun ancak …
Tohum
Hepimiz alışveriş ediyoruz ve birbirimizi alışverişe dâvet ediyoruz. Yeniçağın yeni adıyla hepimiz TÜKETİCİYİZ. Her ne k…
Tohum
**Kalbin Fânîlerle Dolu İken Hakk’ı Göremezsin** Ey câhil! Kalbin fânî varlıklarla dolu iken Hakk’ı nasıl görecek? Sen e…